İslam dini, sadece bireysel ibadetlerle sınırlı değildir. Müslümanlığı sadece namazla, oruçla değil, kardeşlik duygusuyla yaşamak gerekir. Çünkü İslam, müminleri birbirine din kardeşi kılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz: Müminler ancak kardeştir. (Hucurât Suresi, 10) Bu ayet, İslam toplumunun temel direğini ortaya koyar. Din kardeşliği, sadece bir selamlaşmadan ya da yan yana saf tutmaktan ibaret değildir. Bu kardeşlik, bir sorumluluk, yani bir mesuliyet demektir. Bir müminin diğer mümin üzerindeki hakkı çok büyüktür. Bir kardeşimiz darda olduğunda onu görmezden gelmek, kardeşliğin ruhuna aykırıdır. Çünkü müminler bir beden gibidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki: Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamet etmekte ve birbirlerini korumakta bir beden gibidir. Bedenin bir organı rahatsız olduğunda, diğer organlar da bu acıyı hisseder. (Buhârî, Müslim) Din kardeşliği, sevinci paylaşmak, acıyı birlikte taşımak, hatalarda uyarıp iyilikte destek olmak demektir. Kardeşliğimiz sadece sözle değil, davranışlarımızla da belli olmalıdır. Bir Müslüman, diğerinin arkasından konuşmaz, kalbini kırmaz, ona haksızlık etmez. Bilir ki kardeşinin onuru, kendi onurudur. Günümüz dünyasında kardeşliğe her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Kutuplaşmaların, ayrılıkların arttığı bir zamanda müminler arasında sevgi köprüleri kurmak, birliğimizi güçlendirir. Gerçek kardeşlik, çıkar üzerine değil, iman bağı üzerine kuruludur. Din kardeşliği mesuliyeti; ihtiyaç sahibi kardeşine yardım eli uzatmayı, yanlışa düşeni güzel bir dille uyarmayı, onun derdiyle dertlenmeyi gerektirir. Çünkü biz bir ümmetiz. Din kardeşliği, bir lütuf olduğu kadar bir mesuliyettir. Din kardeşliği, yalnızca güzel söz söylemekle değil, iyiliği yaşamakla anlam kazanır. Komşunun açken tok yatmamak, ihtiyaç sahibine destek olmak, kalp kırmamak, hakkı gözetmek hep bu kardeşliğin gereğidir. Bedenin bir organı ağrıdığında bütün vücut bu acıyı hisseder. Aynı şekilde, bir Müslüman sıkıntı yaşadığında diğer kardeşleri de bundan haberdar olmalı, onun yükünü hafifletmeye çalışmalıdır. Kardeşlik duygusunun temeli budur. Rabbimiz bizleri kardeş kılmışsa, bu kardeşliği korumak ve güçlendirmek de bizim görevimizdir. Gönüllerimizi birleştiren bu bağı koparmayalım; bilakis sevgi, merhamet ve samimiyetle daha da güçlendirelim.