Anne olmak Dünya'daki en kutsal görevlerden birisidir. Anne olmak herkese yakışmaz bir kere. Öyle önüne her gelen de anne olamaz. Mesela bir öğretmen olmak istedin girersin sınava kazanırsın ve olursun veya bir berber olmak istedin çıraklıktan başlar senelerce kendini geliştirir ve olursun. Ama annelik Dünya'daki hiçbir meslek grubuna benzemez. Kutsallığı, merhameti, vicdanı o kadar yüksektir ki hiçbir maddiyat ona katkı sağlamaz. Annelik tamamen maneviyat üzerine kurulmuştur. Her kadın anne olamadığı gibi anne olupta annelik duygusunu kazanamayanlarda vardır. Anne olmak için bir evlat sahibi olmaya da gerek yok. Kelime anlamı evlat sahibi olan kadına anne denir olsa da, içinde annelik duygusu besleyen kişiler de anne sayılır. Allah herkese nasip etmez evlat sahibi olmayı. Bu şansa nail olmayan kişiler bilirler ki evlat sahibi olamayacaklar ama içlerinde annelik duygusu 10 çocuk sahibi bir annedeki duyguya eşdeğerdir. Çöp konteynırlarına atılan yeni doğmuş bebeklerin sahibine anne demek gerçek evlat sevgisi ile dolmuş kadınlara haksızlık olur. Hiçbir hayvanın yavrusunu dışarı attığı görülmezken sadece bu vicdansızlık insanoğluna mahsus. Bu yüzdendir ki annelik çok hassastır. Hassasiyeti ise yetiştirdiği evladından, emzirdiği bebeğinden, doğum anındaki çektiği sancıdan gelir. Annelik o kadar kutsaldır ki cennet ayaklarının altına serilmiştir. Ama her kişiye anne diyemeyiz. Evladını canice katleden, sevgilisine istismar ettiren, doğar doğmaz dışarı atan kişiye bırakın anne demeyi insan demek bile yakışmaz. Yakışanı yakıştığı yerde söylemek gerekir. Her yıl olduğu gibi Mayıs ayının ikinci pazar gününü anneler günü olarak kutlanmaktadır. Anne olmak isteyip olamayan, anneliğini sonuna kadar hak eden bütün annelerimizin anneler günü kutlu olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.