Tasarruf etmek hem kişiler açısından hem de devlet açısından oldukça önemli bir konudur. Tasarrufu hayatının her anına yayan ve bu uğurda yaşamını şekillendiren kişiler hayatta başarılı olurlar. Peki tasarruf demekle akla ne gelir? Tasarruf deyinceçocuk yaşta aşılanan kumbara alışkanlığı kazanmış çocuğun para biriktirmesi mi, açık kalmış muslukları kapatmak mı, elindeki parayı bir yatırım aracına bağlayıp geleceğini garanti altına almak mı gelmeli. Tasarruf demek aslında hepsini kapsar. Tasarruf demek sadece kenara koyulan para demek değil. Bir vatandaşın devlete karşı göstermiş olduğu bir sorumluluk da tasarruftur. Yaptığımız enerjideki tasarruf, yemeklerin kalanlarını atmayıp hayvan dostlarımıza vermedeki tasarruf hayatımızın devamı için büyük önem taşır. Yıllar önce Amerika’da bir hava yolu şirketi nereden tasarruf edeceğini düşünmeye başlamış. tabii ki amaç giderleri azaltmak.
O dönem bu şirkette çalışan bir kişi müşterilere ikram edilen sabah kahvaltılarında bir adet zeytin daha az verelim önerisinde bulunmuş. Bu öneri kabul edilmiş ve bu önerinin hayata geçmesi sonucu binlerce dolarlık ekstradan tasarruf elde etmiş şirket. Yani biz bu örneği kendi hayatımıza adapte edecek olursak kapalı televizyonun fişinin çekilmesi, internet kullanılmadığı zaman modemin komple kapatılması gibi mikro düzeydeki tasarruflar geniş zamanda ailelerin bütçelerine olumlu yansırken bu tarz bir tasarrufu binlerce ailenin yapması ile doğadan tükettiğimiz kaynakların da daha az zarar göreceğini kabul etmemiz gerekir. Bir nevi kelebek etkisi gibidir tasarruf etmek.