Bugün sizlerle internet bağımlılığını konuşmak istiyorum. Teknolojinin artık neredeyse her eve girdiği günümüzde doğru bir kullanıcı olmak çok önemlidir. Biz maalesef bu konuda sınıfta kalıyoruz. Bizler, gençler ve çocuklarımız bağımlı olmuş durumdalar…

İnternet her geçen gün farklı yeniliklerle karşımıza çıkıyor. Yapay zekâ artık bizim söylediğimiz her şeyi yapabiliyor. Yazdığımız metinden film yapmak bile mümkün. Cansız eski resimlerin bile video olduğunu görmüşsünüzdür. E ne var bunda kardeşim diyebilirsiniz ve haklısınız da ama maalesef biz internetin o tarafına geçemiyoruz…

İnternet hayatımızı kolaylaştıran müthiş bir icattır. Dünyanın diğer ucundaki biriyle sesli ve görüntülü görüşebiliyoruz, ticaret yapabiliyoruz. Eskiden evrak işleri içinde boğulurken şimdilerde ise internetten tüm işlerimizi halledebiliyoruz. Kitaplara fiziken ulaşmak yerine çevrimiçi eğitimler alabiliyor, canlı dersler izleyebiliyoruz. O çok bilinen video sitesinde tamirden tutun, tarıma, eğitime, sınavlara, filmlere ve müziklere ücretsiz bir şekilde erişebiliyoruz. Çocukların televizyondan çizgi film saati beklemesine de gerek kalmadı. İstediği zaman istediği çizgi filmi izleyebiliyor. Hatta su nasıl içilir adlı bir video da var...

Hepimiz işten eve yorgun geliyoruz. Yemek yedikten sonra oturup iki bardak çay içmek istiyoruz. Çocuklarımız varsa bizden ilgi bekliyor. Eşlerimiz de bizden ilgi bekliyor. Muhabbet edelim, oyun oynayalım istiyorlar. Ne yapıyoruz hemen elimize telefon alıp videolar arasında kayboluyoruz. Bir bakmışız iki saat geçmiş. Hele ki sosyal medyadaki kısa videoları izliyorsak binlerce video izleyebiliyoruz. Ne oldu zihnimiz çorba oldu. Bizler böyle etkilenirken irade gücü daha düşük çocuklarımızı düşünelim. Çocuklarımız bu videolar yüzünden zihinsel bir zehirlenme yaşıyorlar. Bizler bu işe bir dur demeliyiz.

Bizler öncelikle ailemizi etrafımıza toplayıp internetin zararları ve yararları üzerine konuşmalıyız. Ortak paydada buluşmak çok önemlidir. Aileler ortak aldığı kararları uygulamada daha başarılı oluyor. Bizler ebeveynler olarak internette geçirdiğimiz süreyi azaltmak zorundayız. Evdeki zamanımızı öncelikle planlayalım. Çocuklarımızı sosyal medyadan uzak tutalım. Kitap okuma saati, muhabbet saati ve oyun saati planımızda mutlaka yer almalıdır. Haftada bir gün film izleme saati de koyalım. Birlikte yazılım ve kodlama üzerine eğitimler alıp birlikte çalışmalar yapalım. İnterneti hem sınırlı hem de bilinçli kullanalım. Ben bir öğretmen olarak öğrencilerimle hafta içi internet kullanımını sıfıra indirme konusunda kavga ediyorum. Sosyal medya ve çevrimiçi oyunlar maalesef onları çok etkiliyor ve bazı sorunlara yol açıyor. Maalesef yasak olan şey daha da kıymetli hâlâ geliyor. Doğru olan bilinçlendirmek, planlamak ve doğru iletişimdir. İnternet gibi ilgi çekici bir alanı onların hayatından çıkardığımızda yerine daha ilgi çekici şeyler koymak gerekir. Gerekirse bu konuda destek almalısınız.

İnternetin olumsuz kullanımı sonucunda odaklanma becerimiz oldukça zayıflıyor. Odaklanmayan birey işte, derste kısacası her alanda sıkıntı yaşıyor. Gün değersiz, hayat gereksiz geliyor. Normal dönemde mutlu olduğu şeylerden haz alamaz hâle geliyor. Bunların artmasıyla psikolojik sorunlar da ortaya çıkıyor. Terapi alanlar hatta ilaç alanlar bile oluyor. Biz çok geçmeden önce kendimizde kontrolü sağlayalım daha sonra da çocuklarımızı kontrol altına alalım.

Hadi hemen başlayalım. Telefonu elimizden bırakalım ve hayata gülümseyelim. Bağımlı, tutsak ve köle miyim diye kendimize soralım. Ben başlıyorum… Ben özgürüm… Özgür…