Ülke olarak Bolu Kartalkaya'da çıkan yangın sonucu giden canlarımıza yandık. Ateş sadece otele düşmedi giden her can bir eve ateş olarak düştü. Kaç aile ateşler arasında kaldı. Can veren 78 kişiden 36 dan fazlasının çocuk olması ayrıca yıktı. Sömestr tatili fırsat bilip karne hediyelerini kaymakla taçlandırmak için Kartalkaya'ya giden onca çocuk feci şekilde can verdi. Çok acı tablolarla karşılaşıldı. Camdan sarkıtılan çarşaflarla hayata tutunmaya çalışan onca beden, yardım çığlığıyla sağdan soldan bir yardım gelecek diye bekleyen aileler, evladını ateşten kurtarmak için camdan atmayı düşünen anneler gibi yaşanması nadir görülen tabloları gördük. Giden canları toprağa uğurlarken geride kalanlarda teselli bulduk. İhmaller silsilesinde cezayı giden canlar çekti. İnsanoğlu kadar vurdumduymaz, yapılması gerekeni yapmayıp onun yerine başka seçeneklerle yapan, baştansavan, para uğruna yapmaktan vazgeçen, nerde fırsatçılık, sahtekarlık varsa o yola başvuran başka bir varlık yok. Bunun cezasını en acı şekilde çekse de asla ders almayan da yine insanoğlu. Bunlarda yetmezmiş gibi deprem olur çadır fiyatlarını artırır, çadırda yaşayan depremzedelere ısıtıcı fiyatlarını artırır, yangın olur yangın tüpü fiyatlarını uçurur. Her türlü sahtekarlık ve kurnazlık adına ne varsa yapan da insanoğlu. Bazı kötü kalpli olup, art niyetlerini iyi insanlar üzerinde gösteren çirkin insaların çekmesi gereken cezayı da yine iyi kalpli insanlar çeker. Yangında vefat eden kişilerin ailelerini arayarak dalga geçen, bu konuda dalga geçmeyi bile aynı cümlede kullanılmaması gerekirken bunu gerçekleştiren zihni bozuklar da ne yazıkki insanoğlu. Her türlü felaket yaşanılıyor. Bundan iyi ya da kötü ülke olarak çıkıyoruz ama bu zihni bozuk insanlardan bir türlü uzaklaşamıyoruz. Onların zihninden geçen çirkin düşünceler öyle büyük bir duvar örüyor ki aşılamaz hal alıyor. Maneviyat açısından hiç yapılmaması, söylenmemesi gereken ne varsa bu denli hassas konularda yapıyorlar. Bizler zihniyetimizdeki çirkinleşmeyi aşamazsak tam anlamıyla millet olduk diyemeyiz. Birileri yaparken birileri de bozuyorsa orda toplumsak aksaklıklar baş gösterir. Dalga geçilmesi gereken, işi fırsata çevirilmesi gereken konular böyle hassas ve önemli konularda yapılmamalı. Duyarlılığımızı gözden geçirip empati ile ilerlemeliyiz. Çünkü Türk Milleti her daim dilinde dua eksik olmayan millettir. Nerede bir felaket yaşanılıyorsa tüm Türkiye oraya kalpleriyle bağlanıp, dualar ile sonucunun iyi olmasını bekler. Özümüz bize bunu tarih boyunca aşılamıştır. Duygularımız her daim vicdan ve merhamet ile doludur. İllaki içimizde bunun aksini yapanlar, söyleyenler olacaktır. Ülkemizi Allah felaketlerden korusun. Hiçbir ocağa ateş düşürmesin.