Uzmanlar uyarıyor: Bitki çaylarında miktar önemli

Uzmanlar uyarıyor: Bitki çaylarında miktar önemli
Kış aylarında grip ve soğuk algınlığına karşı tüketilen bitki çayları bilinçsiz kullanıldığında sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar bitki çayı tüketiminde dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor.

Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklar kendini göstermeye başladı. Bazı vatandaşlardan hastalıklardan korunmak için bitki çaylarına yöneldi. Kış aylarında grip ve soğuk algınlığına karşı tüketilen bitki çayları, bilinçsiz kullanıldığında sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, ıhlamur, ada çayı, zencefil gibi bitkisel çayların günde 2-3 fincandan fazlasını önermiyor. Demleme ve kaynatma yöntemlerinin doğru seçilmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, aksi halde bitkilerin etkilerinin azalabileceğini belirtiyor. Hijyenik koşullarda saklanmayan ürünlerin toksik etkilere ve hatta kansere yol açabileceği vurgulanıyor. Kronik rahatsızlığı olanlar için de bitki çaylarının ilaçlarla etkileşime girerek ciddi sorunlara neden olabileceği ifade ediliyor. Hekim onayı olmadan bitki çayı tüketiminden kaçınılması öneriliyor.

1-003.jpg

DEMLEME ÖLÇÜSÜNE DİKKAT EDİN

Vatandaşlar, genel olarak bitki çaylarını hastalıklardan korunmak amacıyla kullanıyor. Bu çaylar özellikle kış aylarında şifa olması niyetiyle tercih ediliyor. Örneğin; ada çayı, kekik, ıhlamur, nane ve melisa çayları gibi çeşit bulunuyor. Bu çaylar demlenerek veya kaynatılarak kullanılabiliyor. Bu noktada hangi çayın kaynatılarak, hangi çayın demlenerek kullanıldığı çok önemli. Çünkü bir çay demlenmesi gerekirken kaynatırsanız etkileri azalabilir. Buna dikkat etmek gerekiyor.

2-002.jpg

2 FİNCANDAN FAZLASINI KULLANILMAMALI

Bitki çaylarını doğru kullanmak büyük önem taşıyor. Yemeklerden birkaç saat önce ve birkaç saat sonra kullanmak daha uygun zaman dilimleri olarak öne çıkıyor. Kişinin mide veya sindirim sistemi problemimiz varsa, yemeklerden hemen sonra kullanmak daha uygun bir seçenek olacaktır. Eğer kişi çayı uyku için kullanacaksa, yatmadan birkaç saat önce de içmesi en uygunu olacaktır. Uzmanlar, çay tüketiminde günde 2 fincandan fazlasını önermiyor. Belki 3’üncü fincanda tüketilebilir. Ancak 3’üncü fincandan sonrasını kesinlikle kullanılmaması gerekiyor.

TOKSİK ETKİLERE YOL AÇABİLİR

Bitki çaylarının temin edilmesinde hijyen koşullarına büyük özen gösterilmesi gerekiyor. Alışveriş yaparken uygun şartlarda saklanan ve paketli ürünler tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra, doğru bitki çayını seçmek de önemlidir. Uygun saklama koşulları sağlanmadığı taktirde, bitkisel ürünler ve çaylar karaciğer üzerinde toksik etkilere yol açabilir. Bitki çaylarının kurutulma süreci oldukça kritik bir aşamadır. Uygun koşullarda kurutulmadığı taktirde, küf oluşumu meydana gelebilir. Bu küfler, aflatoksin adı verilen zehirli bir maddeye dönüşebilir. Aflatoksin, karaciğere zararlı toksik etkiler yapmanın yanı sıra, aynı zamanda kanserojen özellik gösterir.

İLAÇ KULLANAN KİŞİLER DİKKAT

Bitki çayı kullanmak her ne kadar masum görünse de, durum her zaman aynı olamayabiliyor. Özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerin, bu noktada oldukça hassas davranması gerekiyor. Bitkisel çaylar, ilaçlarla etkileşebildiğinden, etkileştiği için ilacın etkisini azaltabiliyor. Yaşanan bu durum ise, ciddi problemlere yol açabiliyor. Örneğin, yeşil çay tansiyon için kullanıldığında tansiyonumuz düşmeyebiliyor ve daha da yükselebiliyor. Ada çayıyla beraber demir preparatları alındığında, kansızlıkta kullanılan demir preparatlarının emilimi azalıyor. Birçok bitkinin kullanımı; ekinezya ve papatya alerjik reaksiyonlar oluşturabiliyor. O sebeple de bu tür bitki ilaçlarını veya çayları kullanırken hekimlerine danışmaları gerekiyor.

Kaynak:haberilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.