Türkiye’nin en büyük gölü Beyşehir’de balıkçılar kuraklıkla mücadele ediyor

Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü sadece doğal güzellikleriyle değil bölge halkının geçim kaynağı olan balıkçılığıyla da dikkat çekiyor. Ancak son yıllarda yaşanan kuraklık, gölde balıkçılığı ve ekosistemi ciddi şekilde tehdit ediyor.

Gölün kıyısındaki Çiftlik Köyü’nde doğup büyüyen 67 yaşındaki balıkçı Musa Yılmaz, yaklaşık 40 köy halkının geçimini balıkçılıktan sağladığını belirterek, “Aklım ereli balıkçılıkla uğraşıyorum, geçimimizi buradan sağlıyoruz. Eskiden gölde tatlı su levreği, kızılkanat, akbalık, sazan ve gövce gibi balıklar bolca bulunurdu. Şimdi ise bu türlerin sayısı neredeyse tükendi” dedi.

"AV MİKTARI YARI YARIYA DÜŞTÜ"

Kuraklığın Beyşehir Gölü üzerindeki etkisine değinen Yılmaz, “Geçmiş yıllara göre av miktarımız yarı yarıya düştü. Bu durum hem ailelerimizi hem de yöre ekonomisini ciddi şekilde etkiliyor” ifadelerini kullandı. Yılmaz ayrıca gölde 3 bine yakın ruhsatlı balıkçının bulunduğunu ve sabahın erken saatlerinde toptancıların avlanan balıkları almak için göle geldiğini söyledi.

Öte yandan Beyşehir Gölü, doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Özellikle gölde açan nilüferler, sabahın ilk ışıklarıyla su yüzeyine çıkarak görsel bir şölen sunuyor. Günün en sıcak saatlerinde ise nilüferler suyun altına çekiliyor. Balıkçılar ve doğa tutkunları için göl, hem ekonomik hem de turistik açıdan önemli bir değer taşıyor.

HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Yılmaz, sürdürülebilir balıkçılığın ve göldeki ekosistemin korunmasının bölge için hayati önem taşıdığını vurguladı. “Beyşehir Gölü, Türkiye’nin en büyük tatlı su rezervi olarak hem balıkçılar hem de doğa turizmi için kritik bir kaynak olmaya devam ediyor” diyen Yılmaz yetkililerin kuraklığın etkilerini azaltacak ve balıkçılığı destekleyecek önlemler almasının gerekliliğine dikkat çekti.