Kırşehirli bürokratlar Ankara’da buluştu: Programa yoğun katılım

Kırşehirli Bürokratlar Derneği’nin birinci yıl buluşması Ankara’da geniş bir katılımla düzenlendi. Dernek Başkanı Doç. Dr. Tayfun Haykır ve Kırşehirliler Dernekler Federasyonu Başkanı Hilmi Gökçınar’ın konuşmalarıyla başlayan program, hem derneğin kuruluş sürecine hem de geleceğe dönük projelerine ışık tuttu. Toplantıda bürokrasinin farklı kademelerinde görev yapan çok sayıda Kırşehirli yöneticinin buluşması dikkat çekti.

KIRŞEHİRLİ BÜROKRATLAR ANKARA’DA BİR ARAYA GELDİ

Doç. Dr. Tayfun Haykır, konuşmasında derneğin geçen bir yılda kaydettiği mesafeyi anlatarak birliktelik ruhunu öne çıkardı. 2024 yılında alınan karar doğrultusunda kurulan derneğin bugün 100’e yakın üye ve gönüllüye ulaşmasının önemli bir başarı olduğunu vurguladı. Derneğin iletişim ağını güçlendirmek, bürokratların birbirinden haberdar olmasını sağlamak ve ortak hareket kabiliyeti oluşturmanın temel amaç olduğu ifade edildi.

HİLMİ GÖKÇINAR: “ARTIK BÜYÜK, ÖRGÜTLÜ VE NİTELİKLİ BİR AİLEYİZ”

Kırşehirliler Dernekler Federasyonu Başkanı Hilmi Gökçınar ise konuşmasında Ankara’daki Kırşehirli nüfusun büyüklüğüne dikkat çekti. 350 bini aşan nüfusla başkentte önemli bir güç olduklarını söyleyen Gökçınar, bu gücün örgütlü hale getirildiğinde her alanda etkili sonuçlar doğuracağını ifade etti. Federasyon çatısı altında eğitimcilerden hukukçulara, iş insanlarından bürokratlara kadar geniş bir yelpazede örgütlenmenin örnek başarılar getirdiğini belirtti.

Gökçınar, Türkiye'nin farklı illerinde kurulan yeni dernekler ve yurt dışındaki örgütlenmelerle Kırşehir’in büyük bir güce ulaştığını ifade ederek, birlik ve dayanışmanın politize edilmeden sürdürüleceğini vurguladı. “Önce adamlık” anlayışıyla hareket ettiklerini belirten Gökçınar, gençlik ve kadın kollarının da başarılı çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi.

“ÖRGÜTLÜ TOPLUM GÜÇLÜDÜR” VURGUSU

Toplantıya katılan Düzce Valisi Selçuk Aslan ise örgütlü toplumların etkisine dikkat çekerek Ankara’daki Kırşehirli nüfusun doğru organize edildiğinde güçlü bir etki alanı oluşturabileceğini söyledi. Bürokratik görevlerde liyakatle yükselen çok sayıda Kırşehirli olduğunu belirten Aslan, bu birikimin genç nesillere aktarılmasının önemini vurguladı.

“KIRŞEHİR İÇİN BİR ARADAYIZ”

Kırşehirli bürokratların Ankara’daki buluşmasında konuşan Kültür Ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan, birlik ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. İşini en iyi şekilde yapmanın hem şehre hem de ülkeye katkı sağlayacağını belirten Alpaslan, platformların sürekliliğinin önemini vurguladı.

​​​​​​​

Toplantıda Kırşehirli bürokratların Ankara’daki dayanışmasını güçlendirmeye yönelik mesajlar ön plana çıktı. Bu buluşmanın, hemşerilerin ortak sorunlarının istişare edilmesi ve çözüm yollarının geliştirilmesi açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Alpaslan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Kırşehirliler olarak derneğimizin düzenlediği bu buluşmada sizlerle olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yeni geldiğim için önceki konuşmacıları tam takip edemedim ama bizler Ankara’da görev yapan bürokratlar olarak Kırşehir’e ait bu potansiyeli en doğru şekilde değerlendirmeliyiz. Her birimiz yaptığımız işi ne kadar iyi ve kaliteli yaparsak hem Kırşehir’e hem çevremize hem de insanlara daha fazla fayda sağlayabiliriz. İşimizi en iyi şekilde yaptığımızda geleceğimiz daha da açılır diye düşünüyorum.”

“Ne kadar çok bir araya gelir, ne kadar çok istişare edersek Kırşehir’in sorunlarını daha doğru değerlendirebilir, çözüm yolları konusunda daha isabetli adımlar atabiliriz. Bu platformların hepsi çok kıymetli. Ben de fırsat buldukça katılmaya ve katkı sunmaya gayret ediyorum. Hem Kırşehir’imize hem Ankara’daki hemşerilerimize destek olmak için buradayız.”

"TÜRK HAVACILIK TARİHİ"

Toplantıya konuk olarak katılan TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Fahrettin Öztürk’ün “Türk Havacılık Tarihi” konulu sunumu misafirler tarafından oldukça beğenildi. Bilgilendirici ve tarih kokan sunumu ile Fahrettin Öztürk, Osmanlı Devleti’nden günümüze gelişen havacılık sektörürünü gün yüzüne çıkarmış oldu. Öztürk sunumunda şu konulara değindi:

Türkiye’de havacılık çalışmalarının köklerinin Endülüs’ten Osmanlı’ya uzanan bilim insanlarının denemelerine dayandığını belirten Öztürk, modern anlamda havacılık faaliyetlerinin ise II. Abdülhamid döneminde ilgi görmeye başladığını ifade etti. Osmanlı’nın, Trablusgarp Savaşı’nda tarihte ilk kez havadan bombalanan devletlerden biri olduğunu ve aynı savaşta ilk uçağı düşüren tarafın da Türkler olduğunu hatırlattı.

KRİTİK İSİMLER,KRİTİK ROLLER

1911’de kurulan Tayyare Komisyonu’nun, bugün Türk Hava Kuvvetleri’nin temeli olarak kabul edildiğini kaydeden Öztürk, Cumhuriyet’in ilanının ardından bu mirasın geliştirilmesi için önemli girişimlerin başladığını söyledi. Bu dönemde Vecihi Hürkuş’un kendi imkânlarıyla ürettiği uçaklar, Nuri Demirağ’ın Türkiye’nin ilk özel uçak fabrikasını kurma çabaları, Selahattin Reşit Alan’ın erken Cumhuriyet dönemine damga vuran mühendislik başarıları gibi isimlerin kritik roller üstlendiğini vurguladı.

Öztürk, Kayseri ve Eskişehir’de kurulan ilk uçak fabrikalarında lisans altında üretimler yapıldığını, yüzlerce uçağın imal edildiğini ancak çeşitli siyasi ve ekonomik etkenlerle bu girişimlerin sürdürülemediğini ifade etti. 1940’lı yıllarda Etimesgut ve Gazi Motor Fabrikalarının da önemli üretimler yapılsa da Marshall Yardımı sonrasında havacılık projelerinin bir kısmının durdurulduğunu dile getirdi.

“ÖZGÜN ÜRÜN GELİŞTİRME DÖNEMİ HIZLANDI”

1973’te TUSAŞ’ın kurulmasıyla yeni bir dönemin başladığını söyleyen Öztürk, özellikle 1980’li yıllarda F-16 savaş uçaklarının Türkiye’de montaj ve üretim sürecinin ülkeye büyük bir teknoloji transferi sağladığını belirtti. Bu birikimin, bugün milli projelere temel oluşturduğunu ifade eden Öztürk, 2005 yılında TUSAŞ’ın tamamen millileşmesiyle özgün ürün geliştirme döneminin hızlandığını söyledi.

Günümüzde TUSAŞ’ın Hürjet, Gökbey, Atak, Anka, Aksungur, Anka-3, Milli Muharip Uçak KAAN ve Türksat 6A gibi kritik projelerde dünya standartlarında üretim yaptığına dikkat çeken Öztürk, kurumun aynı zamanda Airbus, Boeing ve diğer global şirketlere parça üreten önemli bir oyuncu haline geldiğini belirtti.