Hükümet’e yakın yazar, lanet okudu: İşte o programlar

Yazılarına Yeni Şafak Gazetesi’nde devam eden muhafazakar camianın önde gelen aydınlarından, Hükümet’e yakın yazar Yusuf Kaplan, televizyonlardaki kadın kuşağı programları ile pespaye dizilere ateş püskürdü, sorumlular için lanet okudu.

Yusuf Kaplan, x hesabından yaptığı “Uyarı-Yorum” başlıklı paylaşımda, kadın kuşağı programlarının toplumun altını oyduğunu, pespaye dizilerin toplumu kurşuna dizdiğini söyledi.

ALLAH BELASINI VERSİN

Kaplan “Allah belasını versin o gündüz programlarını yapan televizyonların. Kim olursa olsun, ister iktidar yanlısı, ister iktidar karşıtı” dedi.

BU MİLLETİN SAHİBİ YOK MU?

“Bu milletin sahibi yok mu arkadaş” diye soran Yusuf Kaplan, millete ve devlete seslenerek “Bu iğrenç programların, pespaye dizilerin toplumu nasıl mankurtlaştırdığını, ürpertici cinayet ve tecavüz biçimlerini nasıl meşrûlaştırdığını, normalleştirdiğini görmüyor musunuz? Ne zaman ayıkacaksın ey millet? Ey devlet, ey hükümet milletine, değerlerine, ruhuna ne zaman sahip çıkacaksın? Bugün değilse ne zaman?” diye yazdı.

ZİHNEN İŞGAL ALTINDAYIZ

Yusuf Kaplan’ın x hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

“Bu ülke fiilen işgal edilmedi, zihnen işgal edildi.

Sömürgeci / pozitivist, ezberci eğitim sistemi; yozlaştırıcı kültür dünyası, mankurtlaştırıcı medya rejimi tarafından bu zihnî işgal bütün yıkıcılığıyla sürüyor!

Bu zihnî işgal, dizler ve sabah kadın kuşağı programlarında zıvanadan çıkmış durumda ama aldırış eden yok!

İnanılır gibi değil!

Allah belasını versin o gündüz programlarını yapan televizyonların. Kim olursa olsun, ister iktidar yanlısı, ister iktidar karşıtı bütün değerlerimizi ayaklar altına alan, reyting uğruna değerlerimizi yerle bir eden, toplumu kurşuna dizen diziler; aileyi parçalayan, toplumun temeline dinamit döşeyen sabah kadın kuşağı programları, ülkenin sosyolojisinin ve kültürünün altını oyuyor, görmüyor musunuz!

Böyle bir toplum, toplumu toplum yapan, ayakta tutan, dışarıdan gelen saldırılara karşı muhkem bir şekilde korunaklı duvarlar işlevi gören değerlerini, yapılarını, dinamiklerini koruyamaz!

Böyle bir ülke varlığını sürdüremez!

Yüzyılların çilesiyle inşa edilen ilkelerini, değerlerini, kültürünü yitiren bir ülke yok olmaktan kurtulamaz!
Böyle giderse, ülkenin değerleri, kültürü, inançları ayaklar altına alınırsa, toplum kısa vadede ahlâken dekadansın eşiğine sürüklenir, dejenerasyon çukuruna yuvarlanır, kaygan zeminlerde patinaj yapmaya mahkûm olur; bu ülke orta ve uzun vadede yok olur.

Diziler, sabah kadın kuşağı programları, toplumu yamyamlaştırıyor; toplumu ayakta tutan değerleri, inançları kurşuna diziyor; toplumun ruhunu ve varlık nedenini oluşturan bin küsur yılın çilesi ve mücadelesiyle oluşan kültürünü, inanç yapılarını, sosyal ve kültürel dokusunu dinamitliyor, ülkenin altını oyuyor!

Bu durum böyle gidemez!

Toplum bu programları, dizileri, bunları yapan, yayınlayan televizyonları protesto yağmuruna tutmalı, devlet de toplumu ve değerlerimizi bu vahşî kapitalizmin semirerek sömüren canavarlarının saldırısından, şiddetinden, yıkımından korumalı, bu konuda daha fazla gecikmeden âcil ve sert önlemler almalı!

Sabah kadın kuşağı programlarının, ailenin köküne nasıl dinamit yerleştirdiğini görmüyor musunuz?
Bazıları proje bunların! Fonlanıyor içerdeki ve dışarıdaki şer şirret şebek-e-ler tarafından! Bazıları ise reytingin kölesi: Para pul uğruna ülkenin değerlerini satmaktan çekinmeyecek kadar ülkesine ve değerlerine kayıtsız veya mankurtlaşmış, haydutlaşmış tipler bunlar!

Allah belânızı versin sizin!

Buradan haykırıyorum bu konuda yıllardır: Bu milletin sahibi yok mu arkadaş? Bu iğrenç programların, pespaye dizilerin toplumu nasıl mankurtlaştırdığını, ürpertici cinayet ve tecavüz biçimlerini nasıl meşrûlaştırdığını, normalleştirdiğini görmüyor musunuz?

Ne zaman ayıkacaksın ey millet?

Ey devlet, ey hükümet milletine, değerlerine, ruhuna ne zaman sahip çıkacaksın?
Bugün değilse ne zaman?”