ASBÜ’de ortak akıl için yeni adım: ASEAN Merkezi açıldı
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ), insanlık için ortak akıl ve yeni ufuklar arayışına katkı sunmayı hedefleyen önemli bir merkezin açılışına ev sahipliği yaptı. ASBÜ bünyesinde kurulan ASEAN Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin açılışında konuşan ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, merkezin yalnızca akademik değil, aynı zamanda kültürel ve manevi bir köprü işlevi göreceğini vurguladı. Ortak araştırmalar, yayınlar, öğrenci ve akademisyen değişimleriyle Türkiye-ASEAN ilişkilerini güçlendirmeyi hedefleyen merkezin yeni bir medeniyet dili ve hikmet arayışına katkı sunacağını belirten Arıcan, “Karşılıklı anlayışı derinleştirmek ve insanlığa faydalı olmak bu merkezin en temel gayesidir” dedi.
ASBÜ’DE YENİ BİR UFUK
ASEAN Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin açılış töreninde konuşan ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, bu anlamlı günde üniversite çatısı altında buluşmaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirtti. Merkezin açılışının yalnızca fiziksel bir mekânın faaliyete geçmesinden ibaret olmadığını söyleyen Arıcan, aynı zamanda geleceğe birlikte yön verme iradesinin de bir göstergesi olduğunu vurguladı. “Bugünkü bu kutlu toplanma, yalnızca bir açılışın ötesinde, hakikatin izini sürenlerin, ortak bir hikmet yolculuğuna çıkma iradesinin beyanıdır” diyen Arıcan, merkezin Türkiye’nin Güneydoğu Asya’ya ve ASEAN topluluğuna olan ilgisinin somut bir tezahürü olduğunu ifade etti. Arıcan, bu merkezin çok taraflı iş birliklerinin gelişmesine katkı sunmasının yanı sıra, insanlık ailesi için barış, ilim ve karşılıklı anlayış zemininde yeni bir mayalanma sürecine vesile olacağını da sözlerine ekledi.
“TÜM DÜNYAYI DOLAŞMAYI HEDEFLİYORUZ”
Türkiye ile ASEAN ülkeleri arasında gelişen ilişkilerin yalnızca diplomatik veya ekonomik düzeyde bir yakınlaşma olmadığını söyleyen Arıcan, kökleri çok daha derinlere uzanan tarihsel ve kültürel bir bağın günümüzdeki yansıması olduğunu vurguladı. İlişkilerin, tarih boyunca doğudan batıya, kuzeyden güneye ilim, kültür ve medeniyet taşıyan kadim kervanların mirasına dayandığını ifade eden Arıcan, “Bu ilişki, Gazâlî’nin hikmetiyle Konfüçyüs’ün erdem anlayışının, Yunus Emre’nin sevgi diliyle Lao Tzu’nun sükûnet felsefesinin, Farabî’nin medinetü’l-fâzılası ile Budist maneviyatın kadim dokusunda buluştuğu bir zemindir” dedi. 2017 yılında Türkiye’nin ASEAN ile “Sektörel Diyalog Ortağı” olması, bu tarihsel ve kültürel arayışın güncel bir yankısı niteliğinde olduğunu kaydeden Arıcan, bu ortaklığın yalnızca ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda adalet merkezli ve insani değerleri önceleyen bir iş birliği anlayışını benimsediğini belirterek şunları aktardı:
“Yeniden Asya girişimi, bizim bu coğrafyayla olan irtibatımızın sadece jeopolitik değil, aynı zamanda felsefi ve manevi bir yönünün olduğunu da gösterir. Çünkü biz, Mevlânâ’nın pergel metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı bu topraklara sabit kılarken, diğer ayağımızla dostluk, ilim ve hikmet arayışı içinde tüm dünyayı dolaşmayı hedefliyoruz.”
FARKLI BAKIŞ AÇILARINI BULUŞTURACAK
Arıcan, açılışını gerçekleştirdikleri merkezin sadece bir kurum değil; bir zihniyetin, bir anlam arayışının, bir dayanışma idealinin timsali olduğunu belirtti. Merkezin, görünürde bir araştırma platformu olsa da hakikatte gönüller arası köprü kuracak, bilgiyle kalbi mezcedecek bir irfan ocağı olacağını sözlerine ekleyen Arıcan, “Yunus Emre’nin “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir” sözünden ilhamla; bu merkez, hem kendimizi hem de birbirimizi bilmeye, anlamaya ve tanımaya vesile olacaktır. Eğitim diplomasisi, halklar arası etkileşim, müşterek dilin inşası bu merkezin asli hedefleri arasındadır” şeklinde konuştu.
ÇOK BOYUTLU AKADEMİK VİZYON SUNACAK
ASEAN Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin yürüteceği faaliyetlere dair bilgi veren Arıcan, çok boyutlu bir akademik vizyon benimsediklerini vurguladı. Merkezin öncelikli hedeflerinden birinin ortak akademik araştırmalar yoluyla bilgi üretimini artırmak olduğunu dile getiren Arıcan, bu sayede hem üniversiteler arası hem de ülkeler arası etkileşimin güçlendiğini belirtti. Ayrıca nitelikli yayınlarla bilimsel iş birliklerini kalıcı hale getirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Öğrenci ve akademisyen değişim programlarının da merkezin temel faaliyet alanlarından biri olduğunu kaydeden Arıcan, bu programlarla tecrübe paylaşımının teşvik edildiğini söyledi. Arıcan, merkezde düzenledikleri seminer, çalıştay ve konferanslarla farklı bakış açılarını bir araya getirmeye çalıştıklarını ve bu platformların fikirlerin özgürce tartışılmasına zemin hazırladığını vurguladı. Merkezin bir diğer önemli odak noktası ise sosyo-kültürel projeler aracılığıyla toplumsal bağları kuvvetlendirmek. Arıcan, bu tür projelerin yalnızca akademik çevrelerde değil, halklar arasında da etkileşim ve yakınlaşma sağladığını belirtti.
HEDEF: “KARŞILIKLI ANLAYIŞI DERİNLEŞTİRMEK”
Modern çağın en büyük sınavlarından birinin anlam yitimi olduğunu vurgulayan Arıcan, küresel sorunların sadece teknik veya politik değil, aynı zamanda ahlaki ve manevi boyutları bulunduğunu belirtti. İklim krizi, göç olgusu, dijital yalnızlık ve kaynak eşitsizliği gibi küresel meselelerin, insanlık olarak birlikte yaşama irademizi ve değerlerimizi yeniden gözden geçirmemizi zorunlu kıldığını söyleyen Arıcan, bu kapsamda ASEAN ile Türkiye arasında kurulacak iş birliklerinin yalnızca maddi refah sağlamaktan öte, yeni bir medeniyet dili ve hikmet arayışını temsil ettiğini dile getirdi. Gönüller arasında kurulan köprülerin devletlerin sınırlarından daha kalıcı ve etkili olduğunu belirten Arıcan, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:
“ASEAN ile kurulacak yeni modellerin; sadece ekonomik fayda değil, daha adil ve insana yakışır bir gelecek için temel taşı olacağına yürekten inanıyoruz. Halklar arasında güçlü bağlar kurmak, karşılıklı anlayışı derinleştirmek, ortak insani değerler etrafında buluşmak; işte bu merkezin en asil hedefidir. Çünkü inancımızda ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.’ Bu merkez, tam da bu anlayışla yol yürüyecektir. Sözlerime son verirken, ASEAN Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ülkemize, bölgemize ve insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.”
Kaynak:haberilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.