Ankara’nın kalem nakışlı yapıları Mamak'ta sergilendi

Mamak Halk Eğitimi Merkezi’nde yabancılara Türkçe öğreten Salih Yancı, Mamak İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürlüğü’ne bağlı Mamak Halk Eğitim Merkezi ve Şehit Mekân Şahin Halk Eğitim Merkezlerinin “Köklerden Geleceğe Anadolu” temasıyla Lavanta Kültür Merkezi’nde düzenlendiği sergide yerini aldı. Sergiye faklı bir bakış açısı getiren Yancı, “Ankara’nın Kalem Nakışlı Yapıları” adlı sergisi ile dikkatleri üzerine çekti. Yancı, sergisinde geleneksel cami süslemeleri olan kalem işi nakışları belgelediği fotoğrafları görücüye çıkardı. Ulus’a konuşan Yancı, “Hamamönü ve Hamamarkası gibi mahalleleri gezerken eski camileri de görüntülemeye başladım” dedi.

“KALEM İŞİ NAKIŞLARI FOTOĞRAFLAMAK İSTEDİM”

“Köklerden Geleceğe Anadolu” temasıyla Mamak Halk Eğitim Merkezi ve Şehit Mekân Şahin Halk Eğitim Merkezlerinin ortaklaşa düzenlediği yıl sonu sergisinde yer alan Salih Yancı, Ankara’nın kalem nakışlı yapılarını vatandaşların beğenisine sundu. Sergide yer almaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Yancı, “Yaygın eğitim merkezlerinde, halk eğitimi merkezlerinde yapılan kurslarda kullanılan kalem işi nakışları ben fotoğraf olarak sergilemek istedim” dedi. Yancı, fotoğraflarda kursların için görsel malzemeler olduğunu kaydetti. Kalem işine duyduğu ilgiyi kurslara da taşımayı planlayan Yancı, bu motiflerin yastık kılıfları ya da farklı ürünlerde kullanılabileceğini şu sözlerle belirtti:

“Aslında bir örneğini yaptık onun ama devamı gelmedi. Toplantıda belki yeni bir karar alınır. Bu kalem işi süslemeleri, özellikle el sanatları kurslarında uygulanır inşallah.”

ÇOĞU CEMAATİ OLMAYAN CAMİLER

Yancı’nın sergisinde yer alan fotoğraflar, Ankara'nın unutulmaya yüz tutmuş köy camilerine ait. Yancı, bu camilerin çoğunun zamanla terk edildiğini ve ancak yıkılma noktasına geldiklerinde fark edildiklerini, “Bu camiler özellikle terk edilen köy camileri. Uzun zaman ilgilenilmediği için yıkılmaya yakın zamanda restorasyon kararı alıyorlar maalesef” sözleriyle anlattı. Bazı camilerin köy halkının başka bir yere taşınması sonucunda yalnız kaldığını ifade eden Yancı, “Güdül’ün Boyalı Köyü, zamanla başka bir yere taşınmış. Zamanla da köye uğranılmaz olmuş. Köyün camisi, eski yerinde tek başına kalmış. Artık ne bir köy var etrafında ne de bir cemaat. Cami, dolayısıyla cemaatsiz kalmış” diye konuştu. Ankara’da Kalecik Çaykaya köyü camisi, Altıntaş köyü camisi de fotoğraflanan yerler arasında yer alıyor. Bazılarında hâlâ halıların durduğunu, nadiren de olsa namaz kılındığını söyleyen Yancı, “Ara sıra gelip orada namaz kılanlar oluyor sanırım. Çünkü halılar duruyor ama yıkılmaya terk edilmiş” dedi.

“KİRİŞLİ TAVANLAR İLGİMİ ÇEKTİ”

Yancı, cami fotoğraflama serüveninin Ankara’nın eski mahallelerinde yaptığı yürüyüşlerle başladığını belirtti. Mimari detaylara olan ilgisi zamanla geleneksel süsleme sanatlarına yöneldiğini kaydeden Yancı, “Hamamönü ve Hamamarkası gibi mahalleleri gezerken eski camileri de görüntülemeye başladım. Kirişli tavanları ilgimi çekti” dedi. İnternet araştırmaları sırasında kalem işi süslemelere odaklandığını ifade eden Yancı, bu alanda etkileyici bulduğu sanat tarihçilerinden birisinin de Muzaffer Karaaslan olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

“Kalem işi paylaşımları internetten araştırmaya başladım. Sosyal medya hesapları üzerinde bu tarz paylaşımların sıklıkla yapıldığını farkettim. Kalem işine yöneldim. Özellikle Muzaffer Karaaslan, sanat tarihçi. Onun paylaşımlarından, makalelerinden etkilendim.”