Gazeteci-Yazar Orhan Uğuroğlu belgelerle Türk siyasetini kitaplaştırdı

Gazeteci-Yazar Orhan Uğuroğlu belgelerle Türk siyasetini kitaplaştırdı
Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Gazeteci-Yazar Orhan Uğuroğlu, kaleme aldığı kitapları “Yalanlar Gerçekler Ekrem İmamoğlu” ve “Proje” hakkında Ulus’a özel açıklamalarda bulundu. Uğuroğlu, Türkiye’de basın özgürlüğünü de değerlendirdi.

Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Gazeteci-Yazar Orhan Uğuroğlu, kaleme aldığı kitapları “Yalanlar Gerçekler Ekrem İmamoğlu” ve “Proje” hakkında Ulus’a özel açıklamalarda bulundu. “Yalanlar Gerçekler Ekrem İmamoğlu” kitabında, 19 Mart’taki gözaltı süreci ve sonrasındaki iddiaları belgeleyerek gerçekleri ortaya koyduğunu belirten Uğuroğlu, kitabın 3 ayda tamamlandığını ve ikinci baskıya eklemeler yapacağını söyledi. Uğuroğlu, “Proje” adlı kitabında ise 2014'ten başlayarak 2023 seçimleri sonuna kadar seçimlerin ve muhalefetin rolünü belgelerle ortaya koydu. Uğuroğlu, Türkiye’de basın özgürlüğü üzerine de değerlendirmelerde bulundu.

“İDDİALARI GAZETECİLİK SORUMLULUĞUYLA ARAŞTIRDIM”

Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Gazeteci-Yazar Orhan Uğuroğlu, “Yalanlar Gerçekler Ekrem İmamoğlu” adlı kitabının içeriği hakkında, “Kitap, 19 Mart’ta başlayan gözaltı süreci ve sonrasındaki tutuklamalarla ilgili ortaya atılan iddiaları konu alıyor. Yandaş medya veya saraya yakın basın tarafından birçok iddia gündeme getirildi. Ben de bu iddiaları gazetecilik sorumluluğuyla araştırdım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hukuk Servisi’ne tek tek iletip resmi yanıtlarını aldım. Tüm bu belgeleri bir araya getirerek “yalanlar” ve “gerçekleri” ortaya koyan bir kitap hazırladım. Böylece gelecek nesillere, o dönemde yapılan haberlerin çoğunun gerçeği yansıtmadığını kanıtlamış oldum” sözlerini kullandı. Kitabın 3 ayda tamamlandığını söyleyen Uğuroğlu, “Geçtiğimiz ay yayımlandı. Hâlâ bazı yeni iddialar ortaya atılıyor, bunları da ikinci baskıya ekleyeceğim” dedi.

SEÇİMLERİN PERDE ARKASI “PROJE” KİTABINDA

Uğuroğlu, bir diğer kitabı olan “Proje” hakkında ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanıyım” sözünden yola çıktığını kaydetti. Uğuroğlu, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“2014'ten başlayarak 2023 seçimleri sonuna kadar Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Meral Akşener'in ve Devlet Bahçeli'nin aldığı kararlarla Erdoğan'ın görevde kalmasını nasıl sağladığını, seçimleri nasıl üst üste kazandığını belgelemiş olduk. Dolayısıyla muhalefet gibi görünüp aslında onlar da bu Amerikan projesinin bir parçası oldukları ortaya çıktı.”

“GAZETECİLER TARİHE NOT DÜŞÜYOR”

Uğuroğlu, kaleme aldığı “Yalanlar Gerçekler Ekrem İmamoğlu” ve “Proje” adlı kitaplarında topluma vermek istediği mesajı anlattı. Doğru bilginin önemine dikkat çeken Uğuroğlu, “Anayasaya göre halkın haber alma hakkı temel bir haktır. Doğru ve gerçek haberin halka ulaştırılması, demokrasinin en önemli unsurlarındandır” dedi. Gazeteciliğin tarihe not düşen bir meslek olduğunun altını çizen Uğuroğlu, “Siyasetçiler ülkeyi yönetirken kararlarıyla tarihe iz bırakırlar; gazeteciler ise o sürece tanıklık eder. Bu tanıklığı kitap haline getirip gelecek kuşaklara aktarmak, halkın gerçeği öğrenme hakkının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

YENİ KİTAPLAR YOLDA

Yeni kitaplar üzerine çalıştığının haberini veren Gazeteci-yazar Uğuroğlu, “Birkaç kitap birden hazırlıyorum. Bunlardan biri, AK Parti iktidarının 23 yıllık geçmişini ortaya koyacak, hangi kararlar hangi tarihte nasıl alınmış bunları ortaya koyacak. Şok yaratacak belge ve bilgiler ile hazırlıyorum. Yakında yayımlamayı planlıyorum. Bunun dışında, 15 Temmuz sürecini ve Cem Uzan grubunu ele alan bir kitap, Turgut Özal’ın hayatını anlatan bir kitap ile mesleki yaşantımdaki ilginç gazetecilik anılarını ve gazeteciliğin ne olduğunu anlatan bir kitap da sırada” diye konuştu.

“İNTERNET MEDYASI İFTİRA MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ”

İnternet çağında olmamız sebebiyle günümüzde yanlış bilgilerin hızla yayıldığına dikkat çeken Uğuroğlu, “Ne yazık ki internet medyası bugün büyük ölçüde bir ’iftira merkezi’ haline geldi” dedi. İnternet medyasındaki dezenformasyona tepki gösteren Uğuroğlu, “Yalan ve dezenformasyonla halkı yanıltan çok sayıda içerik var. Dezenformasyon yasası çıkarılmış olsa da uygulanmıyor. İktidara yakın medya bu yasaları hiçe sayarken, özgür veya muhalif medyaya en küçük bir hata için bile ağır cezalar veriliyor. Gazeteciler gözaltına alınıyor, televizyon kanalları kapatılıyor, para cezaları kesiliyor. Bu nedenle basılı kitaplar, gazeteler ve belgeli yayınlar bugün Türkiye’de doğru bilginin en güvenilir kaynakları haline geldi” şeklinde konuştu.

“DEMOKRASİ OLMAZSA, FAŞİST BİR REJİM ORTAYA ÇIKAR”

Basın özgürlüğüne de vurgu yapan Uğuroğlu, “Medya özgür olmalı ki demokrasi varlığını sürdürebilsin. Demokrasi olmazsa, faşist bir rejim ortaya çıkar. Böyle rejimlerde insanlar anayasal haklarını kullanamaz, halk haber alma hakkına ulaşamaz. Eğitimden sağlığa, ekonomiden adalete kadar tüm sorunlar baskı altında kalır. Bu yüzden özgür medya, demokrasinin işlemesi için olmazsa olmaz bir unsurdur” diye konuştu. Siyasette kutuplaştırıcı dilin toplumu gerdiğini belirten deneyimli gazeteci Uğuroğlu, sözlerini şu cümlelerle noktaladı:

“Siyasi partiler üzerinde iktidar ve muhalefet arasında ayrımcılık yapmak, halkı ayrımcılığa yönlendirmek, kötü dil ve hakaret dili kullanmak toplumu germektedir. Dolayısıyla siyasilere de bu konuda normalleşme sağlamak ve halkın kutuplaşmasını önleyecek siyaset üretmek görevi düşmektedir. Bu çerçevede, vatandaşın yaşadığı ekonomik krizi dikkate alarak, iktidar ve muhalefetin Meclis’te güç birliği yaparak Türkiye'nin sorunlarını gündeme getirmesini ve halkın refahı için önemli yasalar çıkarmalarını öneriyorum.”

Kaynak:haberilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.