Psikolojik danışmanlar YÖK’e dava açtı

Ulus’a açıklamalarda bulunan Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Genel Başkanı Mesut Yıldırım, YÖK'ün rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunlarının “psikolojik danışman” unvanını kullanamamasına ilişkin kararına karşı dava açtıklarını belirtti. Mezunların bu unvanı kullanmasının engellenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Öğrencilerin rehberlik hizmetlerine erişimini eşit şartlarda olmadığını söyleyen Yılmaz, “Her okula bir psikolojik danışman atanmalı” dedi. Ruh sağlığı yasasının bir an önce çıkarılmasının toplum faydasına olacağına dikkat çeken Yıldırım, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın aile danışmanlığı girişimlerini de olumlu karşıladıklarını söyledi.

YÖK KARARINA KARŞI DAVA

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Genel Başkanı Mesut Yıldırım, YÖK'ün 17 Temmuz tarihinde verdiği “rehberlik ve psikolojik danışmanlık” mezunlarının “psikolojik danışman” unvanını kullanamayacağına dair kararına karşı dava açtıklarını dile getirdi. Alan adı Rehberlik ve psikolojik danışmanlık olan bölüm mezunlarının “psikolojik danışman” unvanını kullanamamasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Halihazırda ilgili alan mezunları MEB başta olmak üzere birçok kurum, kuruluş ve özel sektör mevzuatlarında Psikolojik Danışman unvanı ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık görev tanımlarıyla hizmet sunuyor. Bizde Cumhuriyet’in 100’üncü yılında kimliğimizi çıkarmak istiyoruz” diye konuştu.

“HER OKULA PSİKOLOJİK DANIŞMAN ATANMALI”

Mevcut Atama ve Norm Yönetmeliği’nin çağdaş eğitim ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ifade eden Yıldırım, eğitimde imkân ve fırsat eşitliği ilkesine rağmen yönetmelik sebebiyle milyonlarca öğrencinin rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinden mahrum kaldığının altını çizdi. Yıldırım, “İlkokullarda 300, okul öncesi, ortaokul ve ortaöğretim kurumlarında 150 öğrenci olursa bir Psikolojik Danışman/Rehberlik Öğretmeni sonrasında ise 500 ve katlarına ilave atamalar yapılıyor” dedi. Özellikle pandemi ve doğal afetler gibi kriz dönemlerinde psikolojik desteğe olan ihtiyacın arttığını söyleyen Yıldırım, “Yönetmelikteki kısıtlamalar nedeniyle bu hizmetlerin yeterli ve nitelikli bir şekilde sunulmuyor” diyerek MEB'in 2023 yılı Ocak ayında verdiği sözü tutarak yönetmeliği revize etmesi ve her okula bir psikolojik danışman atanması gerektiğine işaret etti.

“RUH SAĞLIĞI YASASI ÇIKARILMALI”

1996 yılından bu zamana kadar çalışmaları süren Ruh Sağlığı Yasası'nın hâlâ çıkarılmadığını vurgulayan Yıldırım, mevcut durumda ruh sağlığı hizmetlerinin sadece patolojik ve farmakolojik düzeyde ele alındığını, bu nedenle yaygın ihtiyaçların göz ardı edildiğini aktardı. Yılmaz, bunun akabinde de ruh sağlığı alanında yetkin olmayan yaşam koçu, şifacı, enerjici gibi adlar altında kişilerin vatandaşları maddi ve manevi olarak istismar ettiğini belirtti. Tüm bunların önüne geçmek için ruh sağlığı hizmetlerinin yasal olarak tanımlanması, birinci basamak hizmetlerin erişilebilir kılınması gerektiğini söyledi. Psikolojik danışmanların aldığı eğitim ve yetkinliklerle bu hizmetleri doğru bir şekilde sunabileceğini belirten Yılmaz, “Ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerin halkımızı istismarını engelleyebilmek ve bu hizmeti doğru ve yetkin kişilerden alabilmeleri için yasanın biran önce çıkarılması toplum yararına olacaktır” dedi.

“HER AİLEYE ERİŞİM SAĞLANMALI”

Temmuz ayında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan “Her ailenin bir aile danışmanı olacak, ailelerimiz önleyici, gelişimsel ve koruyucu hizmetlerle desteklenecektir” açıklamasına kendileri adına umut verici bir girişim olduğuna dikkat çeken Yıldırım, şunlara değindi:

“2012 yılında yayınlanan Aile Danışma Merkezleri yönetmeliği ile özelde sunulmaya başlanan hizmetin Kamu eliyle dezavantajlı gruplar başta olmak üzere tüm ailelere ulaştırılması son derece yerinde olacaktır. Özelde sunulan Aile Danışmanlığı Hizmetlerinin eğitimleri başta olmak üzere süreç ve çıktıları değerlendirilerek liyakat temelli bir istihdam politikası amaçlanan hizmeti nitelikli kılacaktır.”