Her insan başına gelen her musibette önce aynaya bakmalı, “ne ettim de bunu yaşadım” diye kendini sorgulamalı.

Her musibetin, kazanın altında mutlaka “kendi hatamız” vardır demiyorum elbette.

İnsan iradesinin söz konusu olmadığı bela ve musibetler de vardır; doğal afetler örneğin…

Ancak büyük oranda Neşet Ertaş’ın meşhur türküsünde söz ettiği “Kendim ettim kendim buldum” durumu sözkonusudur yaşantımızda.

İlerleyen zamanlarda karşılaşacağımız "sınav"larda, bu muhasebe neticesinde teşhisi doğru yapıp yapamamamızın etkisinin büyük olacağı düşüncesindeyim.

***

Medyadan takip ettiğim kadarıyla Mehmet Ali Erbil ile Serdar Ortaç gibi ünlü isimlerin kendilerine, izleyicilere, sektöre etmedikleri kötülük kalmadı.

Her kötülüğün bir karşılığı vardır ve olmalıdır tabi ki…

Kimi bu dünyada kimi ahirette…

Şimdi de yasa dışı bahse teşvik operasyonuna takıldılar.

Her ikisi de gözaltında.

Tutuklanacaklar belki de…

****

Allah'ın onca uyarısından hiç birini gör(e)medikleri düşüncesindeyim.

Onca kazanca rağmen maddi sıkıntı içine düştüler… Değişik rahatsızlıklar yaşadılar…

Ama sonrası hiç değişmedi.

Biraz toparlandıktan sonra kaldıkları yerden devam etmeye çalıştılar.

Bu son sınavla akıllanırlar mı?

“İnşallah” diyorum.

Çünkü her ikisi de maalesef sıradan insan değiller.

Ünlü birer “sanatçılar”…

Dolayısıyla rol model görevi görebilecek kişiler.

Biri “şov” adı altında ekranda yapmadık rezillik bırakmadı…

Diğeri “özel hayatım kime ne” gerekçesinin arkasına saklanıp, kumar ve alkolde gençlere çok kötü örnek oldu.

***

Umarım başlarına gelen bu son iş, onları ciddi bir özeleştiriye sürükler.

Bu bakımdan bir fırsat belki onlar için.

Ümit ediyorum bu fırsatı iyi değerlendirirler.

Yine kaldıkları yerden devam edip, kendilerine, sektörü, topluma daha fazla yazık etmezler.