1933 tarihli bir Milliyet gazetesi haberine göre, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ankara’da domuz eti ticareti kayda değer bir talebe sahipti. O dönemde kentte yaşayan yabancı nüfusun ihtiyaçları doğrultusunda domuz eti, özellikle yabancılar tarafından tercih edilen bir ürün haline gelmişti.
Haberde verilen bilgilere göre Ankara’daki tek domuz eti satıcısı, domuzları Saimekadın köyünde yetiştiriyordu. Haftada üç domuz kesiliyor ve her bir domuzun yaklaşık 75 kilo geldiği biliniyor. Bu hesapla Ankara'da aylık domuz eti tüketimi 900 kiloyu buluyordu.
VERGİSİ YÜKSEKTİ
Domuz eti çoğunlukla taze olarak tüketiliyor, geri kalan parçalar ise sucuk ve sosis gibi ürünler haline getiriliyordu. Bunun yanında Avrupa'dan ithal edilen domuz eti ürünlerinin bayat ve pahalı olması nedeniyle, yerli üretim daha çok tercih ediliyordu.
Vergilendirme bakımından ise domuzların diğer hayvanlara kıyasla daha yüksek vergiye tabi tutulduğu, bu durumun fiyatlara da yansıdığı anlaşılıyor. Tek Parti döneminin son bulmasıyla Ankara'daki domuz eti tüketimi hızla azaldı.