Dünyadaki ilk tekstil ürünü olan, günümüzde ise çoban kepeneği ve kaba kumaş olarak kullanım alanı bulan keçe, Kültür Bakanlığı’na kayıtlı ilk kadın keçeci unvanına sahip Ayfer Güleç'in ellerinde bir tasarım ve moda objesine dönüşüyor. Sanatçı, geleneksel üretim yöntemine kattığı inceliklerle keçeyi kâh bir tuvale dönüştürüyor, kah ipekle buluşturup yavaş ve ekolojik modanın eşsiz bir tasarımı haline getiriyor. Üretim tekniği aynı kalsa da ipek ve doğal kumaşlarla kaşmir inceliğindeki yün elyaflar ve estetik vizyonu sanatçının imzası oluyor. Zamansız tasarımlar giysilere, ev aksesuarlarına ve sanat yapıtlarına dönüşüyor. Böylelikle kültür ürünü olarak keçe markalaşıyor, katma değeri yüksek, ekolojik moda akımının özgün bir öğesi olarak kendisini geleceğe taşıyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLERLE DEVAM ETTİRİYOR
Kültür Bakanlığı’na kayıtlı ilk kadın keçeci unvanına sahip olan Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Ayfer Güleç, “Geleneksel keçeyi bugünün gelenekseline oluşturmak adına gelen-ek diyebileceğimiz ipek inceliğindeki işlere dönüştürüyorum. Yapmaya çalıştığım, geleneksel olan mahalli zanaatkârlar tarafından ihtiyaçtan kullanılan Barbar kumaşı -kaba kumaş diye adlandırılan çadır keçesi ve kepenek olarak üretilen keçeyi gelen-ek olarak tasarımla yön değiştiren ipekle yünün büyülü buluşması' diye adlandırdığım Arzu nesnelerine dönüştürmek” diye konuştu.
Tasarım ürünü olarak değerlendirilebileceğimiz keçeyi, Neolitik dönemde nasıl yapılıyorsa, hâlâ aynı yöntemlerle devam ettirdiğini ifade eden Güleç, “Ürünlerimizi, keçe, koyun yünü, zeytinyağlı sabun ve insan emeği ile üretmeye devam ediyoruz. Keçe, teknoloji gerektirmeyen ve çevreye zarar vermeyen bir üründür” dedi.
İPEK VE YÜNÜN BÜYÜLÜ BULUŞMASI
Güleç, keçenin, dünya genelinde koyun yetiştirilen her yerde bilinmesine rağmen, Türk kültüründe hâlâ alt kültür ürünü olarak algılanmaya devam ettiğini söyledi. Keçenin, geleneksel olarak çoban kepeneği, yaygı ve at keçesi gibi ürünlerle ilişkilendirildiğini, genellikle sert ve kaba bir kumaş olarak görüldüğünü belirten Güleç, “Günümüzde keçe, yavaş moda, yeşil moda ve ekolojik moda akımlarında değerli ve sürdürülebilir bir tekstil materyali olarak kabul ediliyor” dedi. Yünün dünyadaki en değerli elyaflardan biri olduğunu vurgulayan Güleç, özellikle Kaşmir'e en yakın yünleri tercih ettiğini belirtti. Keçe ile ipeği buluşturarak, bu geleneksel materyali yeniden yorumlayan Güleç, “Bu özel birleşim, uluslararası platformda "İpek ve yünün büyülü buluşması" olarak anılıyor” diye konuştu.
KIYAFETLERDE TERCİH EDİLİYOR
Geleneksel keçe sanatını modern tasarımları ile birleştirerek gençler arasında popüler hale getiren Güleç, keçeden yapılan ürünlere gençlerin ilgisinin oldukça olumlu olduğunun altını çizdi. Geçtiğimiz yıllarda keçeden yapılan şallar tercih edildiğini söyleyen Güleç, son dönemlerde özellikle kıyafetlerde keçenin kullanımına dikkat çekti. Keçenin hem estetik hem de fonksiyonel yönlerinin keşfedilmesiyle birlikte önemli bir yol kat edildiğini belirten Güleç, “Ben geleneksel keçe sanatını, modern hayatın içine taşıyarak moda tasarımında kullanıyorum. Bu ürünleri modern hayatta kullanılabilir objelere, aksesuarlara ve giysilere dönüştürüyorum” şeklinde konuştu.
HER PARÇA KENDİNE ÖZEL
Güleç, ürettiği hiçbir parçanın aynısını yapmanın mümkün olmadığını vurguladı. El yapımı ürünlerin özgünlüğünü ön planda olduğunu söyleyen Güleç, “Kültür mirası olan keçeyi, modern hayatın ihtiyaçlarına ve estetik anlayışına uygun tasarımlar, objeler ve aksesuarlarla yeniden yorumluyorum” dedi. Geleneksel bir sanat formunu çağdaş dünyaya adapte eden sanatçı, her bir ürününde geçmişle günümüz arasında köprü kuruyor.
SAĞLIK AÇISINDAN BİRÇOK FAYDASI BULUNUYOR
Keçenin sağlık açısından birçok faydası olduğunu sözlerine ekleyen Güleç, “Keçe, tekstil dünyasında içeriğinde buz bile saklayabileceğiniz bir materyal olarak öne çıkıyor. Soğuk şeyleri soğuk, sıcak şeyleri sıcak tutar. Bu nedenle de yaz, kış fark etmeksizin rahatlıkla kullanılabilecek bir üründür. Yün ve ipek bir araya geldiğinde, yün sıcak tutarken ipek serin tutar. Bu birleşim, vücut ısısını dengede tutar, terlemeden konforlu bir kullanım sağlar. Köyde tarlada çalışan insanlar yazın yün şapka veya yelek giyerler. Bu, fakirlikten değil, kendilerini sıcaktan korumak içindir” ifadelerine yer verdi.