Futbol, her türden insanı bir araya getiren ve ortak bir amaç için heyecanlanan bir oyun olarak öne çıkıyor. Ancak son yıllarda, bazı maçlar ne yazık ki futbolun ruhunu zedeleyen olaylarla anılmaya başlandı. Yaygınlaşan futbol terörüne ilişkin Ulus’a özel açıklamalarda bulunan Uzman Klinik Psikolog Sümeyye Özcan, “Futbol terörü, sadece sporun ruhunu zedelemekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal huzuru da tehdit ediyor” dedi.
“TOPLUMSAL HUZURU TEHDİT EDİYOR"
Futbol terörünün, maçlar sırasında veya sonrasında meydana gelen şiddet olaylarını kapsadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Sümeyye Özcan, “Futbol terörü, sadece sporun ruhunu zedelemekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal huzuru da tehdit ediyor” dedi. İki takımın taraftarları arasında çıkan kavgalar, stadyum çevresinde yapılan taşkınlıklar ya da hakeme veya oyunculara yönelik saldırıların futbol terörünün en yaygın örnekleri olduğunu aktaran Özcan, şunlara değindi:
“Bu sadece fiziksel şiddetle sınırlı değil; aynı zamanda taraftar grupları arasında oluşturulan korku ve psikolojik baskı da bu terimin içine giriyor. Özellikle taraftar grupları arasında rekabetin yüksek olduğu durumlarda, bu tür davranışlar daha sık gözlemleniyor. Son dönemde futbol maçları izlerken amaç eğlenmekten ziyade zarar vermeye evrilmeye başladı. Aslında insanın temasının olduğu her an alanda öfke duygusu normal fakat önemli olan bunu kontrol edebilmek irade sağlayabilmek biz bu konuda biraz yetersiz kalıyoruz.”
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI TETİKLİYOR
Fanatizmin devreye girmesiyle birlikte insanların kutuplaşmaya başladığını belirten Özcan, bu durumun “biz” ve “onlar” ayrımına yol açtığını söyledi. Kulüp yöneticilerinin ve takımların sosyal medya hesaplarının, taraftarlar üzerindeki etkisine dikkat çeken Özcan, “Bu yüzden, yöneticilerin ve kulüplerin paylaşımlarında çok dikkatli olmaları gerekiyor” dedi. Sosyal medya hesapları aracılığıyla yapılan sert eleştiriler ve rakip takımları hedef alan mesajların, taraftarlar arasında gerginliği artırabileceğini ve şiddeti körükleyebileceğine işaret eden Özcan, “Yöneticilerin sosyal medya üzerinden yapacakları sakinleştirici ve birleştirici paylaşımlar, bu gerginlik seviyelerini azaltabilir” diye konuştu.
TEMELİNDE KAYBETMEYİ BİLMEMEK YATIYOR
Son zamanlarda futbol maçlarında yaşanan şiddet olaylarına dikkat çeken Özcan, bu olayların akıl ve mantıkla açıklanamayacak boyutlara ulaştığını ifade etti. Özcan, şiddetin temelinde, küçük yaşlarda kazanma ve kaybetme kavramlarının tam olarak çocuğa öğretilmemesinin yattığını vurguladı. Çocuklara küçük yaşta yarışma, kazanma, kaybetme, takım olma ve empati kurabilme gibi kavramların eksiksiz olarak öğretilmesi gerektiğine dikkat çekti.
OTOKONTROL EKSİKLİĞİ AÇIĞA ÇIKABİLİYOR
Toplumda çocukların fiziksel olarak güçlü olmayı ve karşısındakini güçle alt etmeyi bir başarı olarak algılamalarının yanlış bir düşünce olduğunun altını çizen Özcan, “Bu zihniyet içinde yetiştirilen kişiler ise yetişkinlik zamanlarında bu şekilde dışa vurabiliyor. Bazı taraftarlarda ise otokontrol eksikliğinden kaynaklı şiddet içerikli davranışlar açığa çıkabiliyor” dedi.
“KURALLAR VE CEZALAR BELİRLENMELİ”
Futbol maçlarında yaşanan şiddet olaylarının önüne geçilmesi için taraftarlara net kurallar ve cezalar getirilmesi gerektiğini vurgulayan Özcan, kurallara uymayanlara yönelik yaptırımların caydırıcı olacağını ve bunun taraftarların öz kontrolünü olumlu yönde etkileyeceğini ifade etti. Fanatizm ile bir gruba ait olma arasında büyük bir farkı olduğunu sözlerine ekleyen Özcan, “Fanatizm körü körüne bağlılık ve karşı tarafı haklı bulmama durumudur” dedi. Bu dengenin sağlanamaması durumunda oto kontrolün kaybedilebileceğine işaret etti.