İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın yemin töreni için Tahran’da bulunan Hamas Lideri İsmail Haniye, hain bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Katliam, dünya basınında geniş yankı buldu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aydınlık Gazetesi İran Temsilcisi Gürkan Demir, İsrail'in Lübnan ile geniş çaplı bir çatışmaya girdiğinde buradan zaferle ayrılamayacağının farkında olduğunu belirtti. 2006 savaşını hatırlatan Demir, o dönem İsrail'in Lübnan’dan çekilmek zorunda kaldığına vurgu yaptı.
Demir, şu açıklamalarda bulundu:
"Şimdi de Hizbullah ile karşı karşıya geldiğinde başta Avrupalı devletler olmak üzere desteğini almakta zorlanacaktır. Bu nedenle İran’ı da sıcak çatışmaya çekmeye çalışıyor. Bunu, İranlı üst düzey komutanlara Suriye’de yaptığı saldırılar, yine Şam’da İran Konsolosluğunu hedef alması süreçlerinde gördük."
İRAN'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ HEDEF ALINDI
İran'ın stratejik sabır politikası gereği sıcak çatışmaya girmekten kaçındığını belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konsolosluktaki olay egemenlik ihlali olduğu için İsrail topraklarına füze ateşleyerek Nisan ayında Gerçek Vaat operasyonunu yaptı. Bu operasyonu sınırlı tutması yine Tahran’ın en azından bu aşamada sıcak çatışmaya girmeme politikası, savaşı bölgeye yaymama politikasından kaynaklandı. Şimdi ise Heniyye’nin şehit edilmesinden öte, İran’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini de hedef alarak Tahran açısından bir kez daha kırmızı çizgiler aşıldı. İran’ın Gerçek Vaat Operasyonu’nu Şam olayından 10 gün sonra yaptı, bu kez o kadar uzun süre beklemeden yanıt vereceğini değerlendiriyorum."
"YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİN AÇIĞA ÇIKMASI İÇİN FIRSAT"
İran’da şu an bürokrasi ve askeriyenin tamamen yanıt vermeye odaklanmış durumda olduğunu bildiren Demir, bir istihbarat zafiyeti varsa İran'ın bunu fırsata çevireceğini belirtti. Örnek olarak 15 Temmuz'u gösteren Demir, şöyle devam etti:
"15 Temmuz yaşandıktan sonra Türkiye’nin içinde Amerikan kuvvetleri önemli ölçüde etkisiz hale getirildi. Washington ve Gladyo (NATO) Türkiye içindeki silahlı operasyon elemanlarını kaybetti. Şimdi de İran bu süreçte zafiyet gösteren kişi veya kurumların üzerine giderek oradaki zafiyetleri giderecek adımlar atacaktır. Aynı zamanda Mossad ile temasta olan yerli işbirlikçilerin açığa çıkartılması açısından da süreç fırsata dönüştürülecektir."
"İSRAİL, İRAN’IN GÜVENSİZ OLDUĞU ALGISINI OLUŞTURMAK İSTİYOR"
İran’da birden fazla istihbarat örgütü olduğunu ve zaman zaman bunlar arasında bir koordinasyon eksikliği olduğuna dair eleştiriler gündeme getirildiğini söyleyen Demir, her olaydan sonra İran'ın bu alandaki açıklarını gidermek için adımlar attığını, yeni görevlendirmeler yaptığını gördüklerini kaydetti ve sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Benzer gelişmeler bu süreçten sonra da yaşanabilir. İsrail, burada İran’ın güvensiz olduğu, algısını da oluşturmak istiyor. Tel Aviv, Direniş güçleri diye tarif edilen Hamas, İslami Cihat, Hizbullah, Yemen (Ensarullah Hareketi), Suriye ve Irak’taki bazı gruplar ile Tahran arasına güven problemi oluşturma hedefinde. İran ile hareket ederseniz, sonunuz böyle olur demeye getiriyor. Ama şu ana kadar hem Tahran’da hem de direniş gruplarının açıklamalarında bunun olmadığı, aksine İran ile olan dayanışmanın ve bağın daha da güçlendirileceği vurgulanıyor."