Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, sağlık sektöründe 800 binin üzerinde atama bekleyen sağlık personeli bulunduğunu ve 100 bin kişilik istihdamın acilen gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Memur maaşlarının artan hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığını belirten Kaya, yüzde 13’lük zam oranının yeterli olmadığını, kira yardımı ve enflasyon farklarının maaşlara yansıtılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, 3+1 sisteminin aile bütünlüğünü bozduğunu ve çalışanları mağdur ettiğini ifade eden Kaya, bu uygulamanın 1+1 olarak düzenlenmesi çağrısında bulundu.
SAĞLIKTA ATAMA BEKLENTİSİ ARTIYOR
Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, Türkiye’de sağlık sektöründeki personel yetersizliğinin ciddi boyutlara ulaştığını ve bunun hizmet kalitesini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Kaya, OECD verilerine göre Türkiye’nin bin kişiye düşen doktor ve hemşire sayısında son sıralarda yer aldığını belirterek, “Ülkemizde bin kişiye düşen doktor sayısı 2,2 iken OECD ortalaması 3,7. Hemşire sayısında ise durum daha vahim; OECD ortalaması 9,2 iken bizde bu oran yalnızca 2,8” dedi. Kaya, bu tablonun sağlık çalışanlarının ağır iş yükünü artırdığını ve mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Resmi olmayan verilere göre, 800 binden fazla sağlık çalışanının atama beklediğini ifade eden Kaya, 100 bin sağlık personelinin bir an önce istihdam edilmesi gerektiğini söyledi. Bu düzenlemenin hem sahadaki iş yükünü azaltacağını hem de atama bekleyen sağlık çalışanlarına iş imkânı sağlayacağını belirten Kaya, Cumhuriyetin 101’inci yılında atılacak böyle bir adımın sağlık hizmetlerinde ciddi bir iyileşme yaratacağını ifade etti.
MEMUR MAAŞLARI GEÇİM DERDİNE ÇARE OLAMIYOR
Memur maaşlarının artan hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığını ve çalışanların zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını belirten Kaya, Ocak 2025’te yapılacak yüzde 13’lük zam oranının yüksek kira bedelleri ve temel ihtiyaçlara gelen zamlar düşünüldüğünde hiçbir anlam ifade etmediğini ifade etti. “Bugün büyükşehirlerde kiralar 20 bin lirayı bulmuşken, 45 bin lira maaşla geçinmek mümkün değil. Elektrik ve doğal gaz faturalarının iki katına çıktığı bir dönemde memurlarımız nasıl yaşayacak?” diye soran Kaya, maaş zam oranlarının yoksulluk sınırını aşacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca enflasyon farklarının oluştuğu anda maaşlara yansıtılması ve büyükşehirlerde çalışan memurlara kira desteği sağlanması gerektiğini ifade etti.
3+1 SİSTEMİNE YÖNELİK REVİZE ÇAĞRISI
Kamu çalışanlarının atandıkları bölgelerde 3+1 sistemi nedeniyle 4 yıl boyunca tayin hakkı olmadan çalıştığını ifade eden Kaya, bu durumun aile bütünlüğünü olumsuz etkilediğini belirtti. 12 bin kişinin katıldığı bir anketin sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 95’inin bu sistemin aile düzenlerini bozduğunu düşündüğünü açıklayan Kaya, “Bu uygulama, sadece ailelerin parçalanmasına neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda çalışanların motivasyonunu ve verimliliğini de düşürüyor” dedi. Ayrıca, yüzde 97 oranında katılımcının bu sistemin mali ve özlük haklarını olumsuz etkilediğini düşündüğünü aktardı. Kaya, “Bu sistem nedeniyle çalışanlarımız mobbinge maruz kalıyor, kendilerini sözleşmeli personel olarak görüyor ve bu durum işlerine odaklanmalarını zorlaştırıyor” diye konuştu. Kaya, 3+1 sisteminin 1+1 şeklinde düzenlenmesi gerektiğini ve bunun çalışanların aile birlikteliğini koruyarak daha huzurlu bir ortamda çalışmalarına olanak sağlayacağını sözlerine ekledi.