17 Ağustos 1999'da saat 03.02’de meydana gelen ve 45 saniye süren deprem, Türkiye'yi derinden sarstı. Merkez üssü Gölcük olan bu felaketin etkileri, başta Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul olmak üzere geniş bir alanda görüldü. Binlerce vatandaşımız yaşamını yitirirken, onbinlerce vatandaşımız da bu depremde yaralandı. İçinde acı, gözyaşı, hasret, özlem ve keder bulunduran 17 Ağustos Depremi, Türkiye’nin ekonomisine de ciddi zararlar verdi. Depremin Türkiye ekonomisinin maliyeti, yaklaşık 20 milyar olarak hesaplandı.
DEPREMİN BİLANÇOSU
Resmi rakamlara göre 17 Ağustos depreminde can kaybı 17 bin 480 kişi olarak belirlendi. 17 bin 480 kişinin yaşamını yitirdiği depremde 23 bin 781 kişi de yaralandı. Enkazdan ise binlerce insan sağ olarak çıkarıldı. Öte yandan depremde maddi olarak 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Depremin Türkiye ekonomisinin maliyeti yaklaşık 20 milyar olarak hesaplandı.
DEPREM SONRASI YAŞANANLAR
Depremin hemen ardından başlayan arama-kurtarma çalışmaları, dünya çapında bir dayanışmaya dönüştü. Türkiye'nin dört bir yanından ve dünyanın birçok yerinden yardım ekipleri bölgeye akın etti. Depremin meydana geldiği dakikadan itibaren ilk 48 saat içinde en az 45 bin kişi enkaz altından kurtarıldı. 120'den fazla ülke Türkiye'ye yardım gönderdi. Geçici barınma alanları için pek çok noktaya çadırkentler kuruldu. Vatandaşlar ölümün ve acının için de bir de açlıkla ve yoklukla mücadele etmek durumunda kaldı.
17 AĞUSTOS DÖNÜM NOKTASI OLDU
1999 yılında meydana gelen 17 Ağustos depremi, Türkiye'de deprem bilincinin ve afet yönetiminin ve bilincinin artırılması gerektiğini ortaya koydu. Bu felaketin ardından Türkiye’de; yapı denetiminin güçlendirilmesi güçlendirildi. Yine Zorunlu Deprem Sigortası uygulaması başlatıldı. AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) kuruldu. Depreme dayanıklı bina yapımı konusunda giderek arttı.
BÖLGEDE DEPREM BEKLENTİSİ
Binlerce insana mezar olan 17 Ağustos depremi, beklenen büyük İstanbul depremi öncesinde bir uyarı olarak yorumlandı. Deprem uzmanları ve yer bilimci bilim insanları, 30 yıl içinde gerçekleşmesi beklenen ve Marmara Denizi’nde olması muhtemel depremin büyüklüğünün 7,2 ila 7,6 büyüklüğünde olacağını tahmin ediyor. Beklenen bu depremin 30 yıl içinde olması ise yüzde 64 olarak hesaplanıyor.