Şiddetin sıklıkla vurgulandığı bu günlerde üzerinde durulması gereken ve kişilerin çoğu zaman çok iyi gizlediği ya da kabul etmek istemediği için inkâr ettiği ‘duygusal istismar’ da bir şiddet türüdür. Üstelik kişiler fiziksel darbe almadıkları için ruhlarındaki, özgüvenlerindeki morlukları kendilerinden bile gizlemeyi tercih ederler. Duygusal istismar, araştırmalara göre yüzde seksen beş oranında kişinin hayatının bir döneminde mutlak suretle karşılaştığı bir şiddet biçimidir. Hiç farkında olmasanız da etrafınızda duygusal istismara uğrayan kişiler olabilir. Bunlar belki de ablanız, kızınız, oğlunuz, anneniz, babanız, en yakın arkadaşınız olabilir. Duygusal istismara uğramanın da tıpkı şiddet görmek gibi cinsiyeti yoktur. Biriyle dalga geçmek kesinlikle duygusal istismar biçimidir. Bunu yapan kişi ablanız ya da herhangi bir aile üyesi de olsa bunu değiştirmez. Başkaları önünde iğneleyici, küçümseyici takılmalar sizi küçük düşürmek için yapılır. Buna bozulur ya da tepki verirseniz kişi sizi fazla hassas olmaklar yargılar bu da yine sizi aşağılamanın başka bir yoludur.Erkek ya da kız arkadaşınız sizi kontrol edip baskılıyorsa bu sizin derhal ondan uzaklaşmanız gerektiğini gösteren bir alarmdır. Eğer bir yere giderken hatta akrabanız dâhil, onun iznini alıyorsanız bu ilişkinizi gözden geçirmeniz gerektiği anlamına gelir. Bir şey yaptığınızda sizi sürekli suçlu ya da yanlış hissettiriyor ve aslında içinizde siz doğru, haklı olduğunuzu biliyorsanız bu ‘manipülasyon’ olarak tanımlanır. Duygusal istismarcıların en büyük silahıdır.
Etrafınızda sizin başarılarınız küçümseyen, önemsemeyen biri varsa ondan uzaklaşmanın tam zamanı olabilir. Hatta bu kişi hayatta henüz başaramadığınız şeyleri de sürekli olarak hatırlatıyor olabilir. Bu hem sizi kıskanmasından hem de kendi başarısızlığından kaynaklansa da önemli olan sizi sürekli küçümseyerek sizin özgüveninizi kırıyor oluşudur.Hatalı olduğunda sizden özür dilemeyen kişi sizi gerçekte yeterince önemsemez. Ayrıca kişi sizin göreviniz olmadığı halde sizden bir şey yapmanızı isteyip yapsanız dahi size yine de kötü davranabilir. Bu durum ne yaparsanız yapın yetersiz hissetmenize sebep olur. Bu şekilde davranan kişileri hayatınızdan mümkün olan en kısa sürede çıkarmanız önemlidir. En önemli duygusal istismar semptomlarından biridir. Kişiyi yok saymak, küsmek, görmezden gelmek gibi davranışlar kişinin sevgisiz ve değersiz hissetmesine sebep olur. Sürekli tetikte olma ve karşıdakini memnun etme çabasına yöneltir. Sürekli buna maruz kalmak, karşıdakini memnun etmek için yaşayan bireye dönüşmeye sebep olur. Düşük özgüven ve kendine inanmamak. Başkalarından sürekli onay aramak. Kişilerle aranıza set çekmek, agresif, inançsız ilişkiler kurmak. Aile üyeleri ve yakın kişilerle kavga edip onlardan uzaklaşmak; bu duygusal istismarcının bazen amacı olabilir. Böylece sizi yalnızlaştırmış olur. Geçmişi sürekli düşünmek, olumluya yönelememek. Kendini değersizleştirmek. Değersiz hissetmek. Yalnızlaşmak.
‘Duygusal istismar’a uğrayanlar bunu genellikle basitleştirir ve önemsemezler. Bunun bir şiddet biçimi olduğunu kabul etmezler. Aslında sürekli tetikte ve sırtlarında bir kamburla yaşarlar. Kendilerine ait görüşleri hatta hayatları olmadığını fark edemezler. Özgüven kaybı ve başkası üzerinden kendini anlamlı bulma durumuna geçen birey için bu hayat tarzı olarak algılanır ve başka seçenek aramaz. Aslında özgüven kazanması, kendini sevmesi, ilişkilerde kendini anlamlandırabilmek gibi süreçleri yeniden yapılandırması ve duygusal istismarı kabullenmesi gerekir. Eğer kendinizde ya da sevdiklerinizde bu ve buna benzer işaretler, semptomlar görüyorsanız yardım almak bazı adımlar almanızda yardımcı olabilir.