Uzmanı psikolog uyardı: Sosyal medya alışveriş bağımlılığını körüklüyor

Günümüzde hızla artan alışveriş bağımlılığı hakkında Ulus’a özel açıklamalarda bulunan Uzman Klinik Psikolog Sümeyye Özcan, “Sosyal medya alışveriş bağımlılığını tetikliyor. Influencerların, ürünleri tanıtması tüketime teşvik ediyor” dedi.

Çağımızda tüketim, ihtiyaçtan çok bir yaşam tarzı oldu. Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, alışveriş yapmak bir tıklama ile mümkün hale geldi. Ancak bu kolaylık, alışveriş bağımlılığı olarak bilinen Oniomania gibi psikolojik sorunları da beraberinde getirdi. Kişinin kendini kontrol etmediği durumlarda, ciddi bir psikolojik rahatsızlık oluşturabilecek Oniomania hakkında Uzman Klinik Psikolog Sümeyye Özcan, Ulus’a özel açılamalarda bulundu. Özcan, genellikle stres, yalnızlık ve depresyon gibi olumsuz duygularla başa çıkma amacıyla ortaya çıktığını söyledi. Alışverişin kısa süreli bir rahatlama hissi oluşturduğunu ifade eden Özcan, bu geçici rahatlamanın, kişiyi daha fazla alışveriş yapmaya yönlendirdiğini ifade etti. Sosyal medyanın ve influencer'ların etkisiyle alışveriş bağımlılığının arttığını vurgulayan Özcan, “Influencer dediğimiz kesimin yeni ürünler tanıtması, bunları idealize ederek tüketime teşvik ediyor” dedi.

ÇEŞİTLİ SEBEPLERLE ORTAYA ÇIKIYOR

Alışveriş bağımlılığı olarak da bilinen onyomaninin, ciddiye alınması gereken bir psikolojik rahatsızlık olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Sümeyye Özcan, “Alışveriş bağımlılığı, bir çeşit davranışsal bağımlılıkta diyebilirim. Çeşitli sebeplerle ortaya çıkan bu durum, belirli semptomlarla kendini gösteriyor. Özellikle kişinin ruh hali, bu semptomlar arasında en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor” diye konuştu. Özcan, bireylerin çoğu zaman alışverişi, stres, yalnızlık, kaygı veya depresyon gibi olumsuz duyguları hafifletmenin bir yolu olarak kullandığını söyledi.

KISA SÜRELİ RAHATLAMA HİSSİ OLUŞTURUYOR

Alışveriş bağımlılığın, fizyolojik katkısına bakıldığında, dopamin salınımını arttırdığını dile getiren Özcan, “Alışveriş, kısa süreli bir rahatlama ve ödül hissi oluşturuyor. Ancak bu rahatlama geçici olduğundan, birey aynı hisse tekrar ulaşmak için daha fazla alışveriş yapma ihtiyacı hissediyor. Kişilik özellikleri de bu süreçte etkili olabilir. Örneğin, düşük özsaygıya sahip bireyler, alışveriş yoluyla kendilerini daha değerli hissetmeye çalışabilir. Aynı zamanda, dürtü kontrolü zayıf olan kişiler, satın alma eylemini durdurmakta güçlük çekebilir” şeklinde konuştu.

SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ BÜYÜK

Sosyal medyanın ve influencer'ların alışveriş bağımlılığı üzerinde etkili olduğunu dile getiren Özcan, “Maalesef ki sosyal medya, alışveriş bağımlılığını tetikleyen önemli bir faktör haline geldi. Influencer dediğimiz kesimin yeni ürünler tanıtması, bunları idealize ederek tüketime teşvik ediyor” dedi. Psikolojik açıdan, bireylerin sosyal medyada gördükleri yaşam tarzlarını içselleştirme eğiliminde olduğunu söyleyen Özcan, bu durumun kişide “sosyal karşılaştırma” denilen bir mekanizmayı devreye soktuğunu ifade etti. Kişinin, bu yaşam tarzına uyum sağlamak veya “eksiklik” hissinden kurtulmak için alışveriş yapmaya yönelebileceğine dikkat çeken Özcan, şunlara değindi:

“Algoritmalar sayesinde bireyin ilgi alanlarına uygun reklamlar sürekli olarak karşısına çıkıyor. Bu da ‘dürtüsel satın alma’ davranışını artırabiliyor. Sonuca odaklandığımızda ise, bu kişiler tüketim kültürünü ‘sosyal statü’ kılığına sokarak bireyleri fark etmeden bağımlılığın içine çeker.”

KİŞİ, NEDEN ALIŞVERİŞ YAPTIĞINI SORGULAMALI

Özcan, alışveriş bağımlılığı olan bir kişinin, bu sorunla başa çıkmak için öncelikle, bu durumun farkında olması ve neden alışveriş yaptığını anlamaya çalışması gerektiğini söyledi. Kişinin kendine, “Kendimi neden sürekli alışveriş yaparken buluyorum?” sorusunu sorması gerektiğinin altını çizen Özcan, şunları aktardı:

“Günlük harcama alışkanlıklarını gözlemlemek ve alışveriş yapma dürtüsünü tetikleyen duygusal durumları not etmek etkili bir başlangıç olabilir. Daha sonra, bu dürtülerle başa çıkmak için sağlıklı alternatifler geliştirilmelidir. Örneğin, stresle başa çıkmak için meditasyon, spor veya yaratıcı hobiler gibi aktiviteler tercih edilebilir. Eğer kişi bu süreçte zorlanıyor ve bağımlı kişi kendi çabaları ile bu durumu dengeleyemiyorsa uzman desteğine başvurulmalı.”

TÜRKİYE’DE NORMALLEŞEN BİR SORUN

Türkiye’de alışveriş bağımlılığının, diğer bağımlılık türlerine kıyasla daha az konuşulduğuna işaret eden Özcan, “Kişilerin çılgın alışveriş eylemini normalleştirmesi ve göz ardı etmesi de üzerinde az durulan bir konu haline geldi. Alışverişin genellikle normal bir davranış olarak görülmesi ve bağımlılık boyutuna ulaştığında bile kolay fark edilmemesi ile ilişkilidir. Ancak son yıllarda dijital platformlar ve kredi kartı kullanımının artışıyla birlikte, alışveriş bağımlılığı daha görünür hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri